6 Kasım 2016 Pazar

Bilinç Bozukluklarında İlkyardım

Bilinç bozukluğu/ bilinç kaybı nedir?

Beynin normal faaliyetlerindeki bir aksama nedeni ile uyku halinden başlayarak (=bilinç bozukluğu), hiçbir uyarıya cevap vermeme haline kadar giden (=bilinç kaybı) bilincin kısmen yada tamamen kaybolması halidir.

Bayılma (Senkop): Kısa süreli, yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır. Beyne giden kan akışının azalması sonucu oluşur.

Koma: Yutkunma ve öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması yada yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.


Bilinç kaybı nedenleri nelerdir?

Bayılma nedenleri:


  • Korku, aşırı heyecan 
  • Sıcak, yorgunluk 
  • Kapalı ortam, kirli hava 
  • Aniden ayağa kalkma 
  • Kan şekerinin düşmesi 
  • Şiddetli enfeksiyonlar


Koma nedenleri:


  • Düşme veya şiddetli darbe 
  • Özellikle kafa travmaları 
  • Zehirlenmeler 
  • Aşırı alkol, uyuşturucu kullanımı 
  • Şeker hastalığı 
  • Karaciğer hastalıkları 
  • Havale gibi ateşli hastalıklar



Bilinç bozukluğu belirtileri nelerdir?

Bayılma ( Senkop) Belirtileri:


  • Baş dönmesi, baygınlık, yere düşme 
  • Bacaklarda uyuşma 
  • Bilinçte bulanıklık 
  • Yüzde solgunluk 
  • Üşüme, terleme 
  • Hızlı ve zayıf nabız

Koma belirtileri:


  • Yutkunma, öksürük gibi tepkilerin kaybolması 
  • Sesli ve ağrılı dürtülere tepki olmaması 
  • İdrar ve gaita kaçırma


Bilinç bozukluğu durumunda ilkyardım nasıl olmalıdır?

Kişi başının döneceğini hissederse;


  • Sırt üstü yatırılır, ayakları 30 cm. kaldırılır, 
  • Sıkan giysiler gevşetilir, 
  • Kendini iyi hissedinceye kadar dinlenmesi sağlanır.
  • Eğer kişi bayıldıysa; 
  • Sırt üstü yatırılarak ayakları 30 cm kaldırılır, 
  • Solunum yolu açıklığı kontrol edilir ve açıklığın korunması sağlanır, 
  • Sıkan giysiler gevşetilir, 
  • Kusma varsa yan pozisyonda tutulur, 
  • Solunum kontrol edilir, 
  • Etraftaki meraklılar uzaklaştırılır
  • Bilinç kapalı ise: 
  • Hasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir (ABC), 
  • Hasta/yaralıya koma pozisyonu verilir , 
  • Yardım çağrılır (112), 
  • Sık sık solunum ve nabız kontrol edilir, 
  • Yardım gelinceye kadar yanında beklenir.



Koma pozisyonu (yarı yüzükoyun-yan pozisyon) nasıl verilir?


  • Sesli veya omuzun dan hafif sarsarak, uyarı verilerek bilinç kontrol edilir, 
  • Sıkan giysiler gevşetilir, 
  • Ağız içinde yabancı cisim olup olmadığı kontrol edilir, 
  • Bak, dinle, hisset yöntemi ile solunum kontrol edilir, 
  • Hasta/yaralının döndürüleceği tarafa diz çökülür, 
  • Hasta/yaralının karşı tarafta kalan kolu karnının üzerine konur, 
  • Karşı taraftaki bacağı dik açı yapacak şekilde kıvrılır, 
  • İlkyardımcıya yakın kolu baş hizasında omuzdan yukarı uzatılır, 
  • Karşı taraf omuz ve kalçasından tutularak bir hamlede çevrilir, 
  • Üstteki bacak kalça ve dizden bükülerek öne doğru destek yapılır, 
  • Alttaki bacak hafif dizden bükülerek arkaya destek yapılır, 
  • Başı uzatılan kolun üzerine yan pozisyonda hafif öne eğik konur, 
  • Tıbbi yardım (112) gelinceye kadar bu pozisyonda tutulur, 3-5 dakika ara ile solunum kontrol edilir.





Koma Pozisyonu ;




Bayılmalarda Verilecek Pozisyon ;






5 Kasım 2016 Cumartesi

Dış Kanamalarda İlkyardım



KANAMA VE KANAMALARIN KONTROL  ALTINA ALINMASI :

Kanama, tartışmasız, belli başlı acil sorunlardan biridir. Kanama mutlaka kısa sürede belirlenmeli ve ciddiyeti değerlendirilerek, kontrol altına alınmalıdır.
Kanın damar dışına çıkmasına KANAMA (HEMORAJİ) denir. İç ve dış kanama olmak üzere ikiye ayrılır.
İç kanamalar gözle görülemediklerinden, belirlenmeleri ve en kısa zamanda hastaneye ulaştırılmaları önemlidir. Halbuki dış kanamalar gözle görülebilir ve durdurulma yöntemleri ile kontrol altına alınabilirler. Kanama başlangıçta halsizlik yapar, eğer kontrol altına alınmazsa şok ve ölüm gelişebilir.
Normal bir erişkinin vücut ağırlığının ortalama 1/13’ ünü kan oluşturmaktadır. 70 kg’ lık bir kişide 5-6 lt civarında kan bulunduğu varsayılmaktadır. % 10 oranındaki kan kaybı (ortalama erişkinde 600 ml, çocukta 200-300 ml, bebekte 25-30 ml ) oldukça tehlikelidir.

Kanamaların Sınıflandırılması :
 I- Kanamanın meydana geldiği yere göre :        
      1-  İç kanama
      2-  Dış kanama

II- Kanayan damarın cinsine göre :
    1- Atardamar (arter) kanaması : Parlak kırmızı renklidir, kalp atımı ile eşzamanlı fışkırır
    2- Toplardamar (ven) kanaması : Koyu kırmızı renklidir, devamlı akar
    3- Kılcaldamar (kapiller) kanaması : Devamlı, yavaş, sızıntı şeklinde akar.

**  Kısa sürede fazla miktarda kan kaybını vücut dengeleyemez (tolare edemez) ve şok gelişir. Oysa az miktarda ve uzun zaman süresi içindeki kan kaybını vücut kısmen de olsa dengeleyebilmektedir. Örneğin: kan verme işleminde  500 ml kan, 10 - 15 dakika gibi bir zaman zarfında ve kontrollü olarak alındığından, vücutta herhangi bir sorun oluşturmamaktadır.


 DIŞ KANAMA

Kanamayı durduran savunma mekanizmaları damarın kesilmesi sonucu hava ile temas edince faaliyete geçerek önce kesilen damar uçlarının büzülmesini sağlarlar. Daha sonra kesik damar uçlarında pıhtı oluşur, pıhtı büyüyerek damarı tıkar ve böylece kanama durur.
Vücuttaki pıhtılaşma mekanizmalarını dokular ve doku sıvıları uyarır. Normalde atardamar ve toplardamardaki kan, aradaki damar duvarı nedeniyle, doku ve doku sıvıları ile temas etmediğinden, damar yaralanmadıkça pıhtılaşma olmaz. Damar yaralandığında, kanama fazla olacağından pıhtılaşma gecikebilir, o nedenle pıhtılaşmayı hızlandırmak için kanama durdurma yöntemlerine başvurulur.

Dış kanamaları durdurma yöntemleri :

-  Parmakla (lokal, yerel) basınç (1, 2 )
-  Basınçlı sargı
-  Yaranın üstünde yer alan artere / damar köküne basınç (femoral arter, brakial arter, temporal arter, vd)
-  Elevasyon ( kanayan kısmın kalp seviyesinde veya üzerinde tutulması )
-  Turnike
-  Atelleme ( kanamayı doğrudan durdurma yöntemi değildir ! Kırıkların sabitlenmesi sonucunda  kanamanın da kontrol altına alınmasını sağlar ).

TURNİKE : Diğer yöntemlerle durdurulamayan kanamalarda en son seçenek olarak uygulanmalıdır. Genellikle organ kopmalarında veya derin arter kesilerinde, tek kemikli olan üst kola veya üst bacağa uygulanır. Amaç, kanayan atardamarı, kemik ile deri arasında sıkıştırarak, yaralı yere olan kan akımını engellemektir. Ara ara gevşetilmelidir, aksi halde gangren gelişebilir.
İp, tel, ince sert lastik cilde zarar vereceğinden kesinlikle kullanılmaz.
Üçgen sargı bezi, çorap, kravat veya herhangi bir enli kumaş parçası ile turnike yapılabilir.
Turnike en fazla iki  saat uygulanabilir. Gevşetme süresi ilk bir saatte 10- 20 dakikada bir, sonraki bir saatte ise 5-10 dakikada bir olmalıdır. Gevşetme süresi  turnike uygulanan yerin, yaralı kısma olan uzaklığı ile ters orantı olmalıdır. Mesafe uzunsa, gevşetme süresi kısa olmalıdır. Turnike gevşetildiğinde, lokal basınç yapılmalı ve cilt normal rengine döndüğünde, turnike yine sıkılmalıdır.

DESTEKLEME (ATELLEME) : Yaralı kol veya bacaklardaki kanamaların çoğu, kırılan kemiğin sivri uçları ile kasların yırtılması ya da kırılan kemiğe yakın damarların yırtılması  sonucunda  meydana gelir. Kol veya bacak sabitlenmezse, hasar ve kanama devam eder. Ekstremitenin (kol veya bacak ) sabitlenmesine destekleme denilmektedir. Kırık kemik uçları kontrol altına alındıklarında kanama da azalacaktır.



4 Kasım 2016 Cuma

Suni Solunum

Kişinin solunum alıp vermesinin ve kalp atışının durması sebebiyle yapılan müdahaleye suni solunum denir. Genellikle ağızdan ağıza yapılan bu yöntem ile kişinin solunum sisteminin tekrar çalışması sağlanır. Elbetteki  ilk önce suni tenefüs yapabilme ortamı hazırlanmalıdır. Bu bir gaz zehirlenmesinde açık hava, bir suda boğulma sırasında ise ağızdaki suyun dışarı çıkarılması olarak nitelenidirilebilir
Bir ilk yardım konusu olan suni solunumda ilk 5 dakika çok önemlidir ve hastaya biran önce müdahale yapmak gerekir bunun 300 saniyeyi ortalama 5-6 dakikayı geçmemesine özen gösterilmelidir. Çünkü beyin hücreleri bu süre içinde oksijen almak zorundadır. Aksi halde ölüm gerçekleşebilir. Oksijen alamayan vücutta kalpta çalışmayabilir ve işlemini gerçekleştiremeyebilir. Bunun için suni solunumun yanında kalp masajı da yapılmalıdır. Suni solunum yapmak bir iki teknikle mümkündür bunları aşağıda listeledik ancak tek başınıza iseniz ağızdan ağıza yapmanız gereken suni işlemin aşamaları şu şekildedir;

  1. İlk önce hastayı sırt üstü yatırın, ip varsa boynunda çıkarın yada başka elbiseleri gevşetin ki rahat nefes alabilsin.
  2. Daha sonra kafasını geriye doğru eğerek rahat hava gitmesini sağlamalısınız.
  3. Gönderdiğiniz havanın akciğer ulaşması için burun deliklerini bir elinizle kapatın.
  4. Tüm şiddetiyle havayı kazazedenin ağzından üfleyin.
  5. Giren hava çıksın diye ağzınızı çekin ve tekrar devam edin.
  6. Dakikada 12-15 defa ortalama yapmanız gerekiyor, bunu kolay ve hatasız yapmak için 4-5 saniyede bir yapın.
  7. Ancak bu yetişkinler içindir, eğer kazazede çocuksa ortalama 2-3 saniyede bir yapmanız gerekecek.
  8. Eğer kişi kendi kendine nefes almaya başladıysa bu tekrar durabilir. Kontrolü elden bırakmayın.
  9. Hasta kenine gelirse sıcak tutmaya çalışın.
  10. Doktorların yada herhangi bir tıbbi müdahalenin gelmesine kadar geçen sürede hastanın sabit kalmasını sağlayın.


Yukarıda ağızdan ağıza suni tenefüs yöntemini anlattık ancak bu yöntemin yanısıra diğer bir etkili yöntemde burundan buruna suni tenefüstür. Bu yöntemde ağızdan ağıza suni tenefüs ile benzerdir ancak burada bir elinizle ağzı iyice kapatmalı ve ağzınızla kişinin burnundan suni tenefüs yapmalısınız.
Bir diğer yöntemde ise kazazedenin göğsüne kuvvetli bir şekilde bastırılır ve esnek olan göğüs kafesi içiersindeki havayı dışarı bırakır ve ellerinizi çektiğiniz zaman göğüs kafesi genişler ve hava alır. Ancak burada alınan hava nitelikli olmayabilir ve ihtiyacı karşılamayabilir. Bunun için ikinci bir kişinin eller göğüsten çekildiği sırada suni tenefüs ile hava vermelidir.

3 Kasım 2016 Perşembe

Ödev Sorular



Sevgili öğrenciler bu yayinda geçtiğimiz derslerde anlattığım konular ile ilgili sorular bulunmaktadır. Bu soruları herkes yanitlasin. Bir sonraki dersimizde bu soruları tartışarak derse başlayacağız...



 1) Hayat kurtarma amacı ile hava yolu açıklığı sağlandıktan sonra solunumu veya kalbi durmuş kişiye yapay solunum yapılarak akciğerlere hava gitmesini sağlamak ve kalp masajı yapılarak tekrar kan pompalanmasının sağlanmasına ne denir?
A- Temel yaşam desteği
B- İlkyardım
C- Acil yardım
D- Koma

 2) Dış kalp masajı hangi bölgeye uygulanır?
A- Göğüs kemiğinin 1/3 üst kısmına
B- Göğüs kemiğinin 1/3 alt kısmına
C- Göğüs kemiğinin 2 parmak üst kısmına
D- Göğüs kemiğinin ortasının altına

 3) 65 yaşında olan birisinde kalp masajı nereye yapılır?
 A- 1/3 alt kısmına
B- Göğüs kemiğinin tam ortasına
C- Göğüs kemiğinin alt ortasına
D- Göğüs kemiğinin alt ucuna

4) Yetişkinlerde temel yaşam desteğinde kalp masajı nereye yapılır?
 A- 1/3 alt kısmına
 B- Göğüs kemiğinin ortasına
C- Göğüs kemiğinin alt yarısına
 D- Göğüs uçlarının orta merkezinin bir parmak altına

5 ) 65 yaşında olan birisinde kalp masajı basısı ne kadar olmalıdır?
 A- 1/3 veya 5 cm
B- 4 cm
C- 7 ile 10 cm
D- 10 cm

 6) Çocuklarda temel yaşam desteği ne zaman sonlandırılır?
A- 30/2, 5 tur kalp masajı yaptıktan sonra
B- 30/2, 2 tur kalp masajı yaptıktan sonra
C- 20-30 dk. geçinceye kadar
D- Yaşam fonksiyonları gelene kadar

7) Çocuklarda temel yaşam desteğinde kalp masajı basısı ne kadar olmalıdır?
 A- 1/3 kadar 5 cm.
 B- 4 cm.
C- 2,5-5 cm.
D- 1-1,5 cm.

 8) Bebeklerde ilkyardımcı yalnız ise 112 ne zaman aranmalıdır?
 A- Bilinç kontrolünden sonra
B- Solunum kontrolünden sonra (Bak Dinle Hisset)
C- 30/2, 2 tur sonra
D- 30/2, 5 tur sonra

9) Bebeklerde Temel Yaşam Desteği kalp masajı nereye yapılır?
 A- Göğüs merkezinin 1-1,5 cm. altına
B- Göğüs kemiğinin ortasına
C- Göğüs kemiğinin alt ucuna
D- 1/3 alt kısmına

10) Bebeklerde kalp masajının basısı ne kadar olmalıdır?
 A- 4 cm.
B- 5 cm.
C- 1/4 kadar
D- 1-1,5 cm olmalıdır.

2 Kasım 2016 Çarşamba

Acil Durumda Kalp Masajı ve Defibrilatör Kullanımı


Defibrilatör ;  

  • Defibrilator, kalbin normal dışı atımını tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan araç. Fibrilasyona uğramış veya yeni durmuş kalbe elektrik enerjisini şok halinde verildiği takdirde kalp dışarıdan uyarılmış olur ve kasılır. Kalbe defibrilatörle şok verilebilmesi için kalbin ventriküler flatter veya fibrilasyonda olması gerekir. Kalpteki VF/VT türü ritim bozukluklarının tedavisinde kullanılır.


Kalp Masajı ;

  • Kalp masajı, resusitasyon, kardiyopulmoner resusitasyon, kalp-akciğer canlandırması veya kısa adıyla CPR (İng: Cardiopulmonary resuscitation), durmuş olan dolaşım ve solunum sistemini yeniden çalışır hâle getirmek için uygulanan yöntemler bütünüdür. Yöntem bir ilkyardım yöntemi olduğu için, öncelikli amaç, hastaya yeterli sağlık hizmeti ulaşıncaya kadar hastanın dolaşım ve solunumunun devam ettirilmesidir



CPR, Kalp masajının uygulanmasını detaylı olarak blogumda paylaşmış olduğum başlıklar altında okuyup inceleyebilirsiniz.




1 Kasım 2016 Salı

Bebeklerde Dış Kalp Masajı

Bebeklerde Dış Kalp Masajı Nasıl Yapılır?


 • Temel yasam destegine baslarken eger çevrede biri varsa hemen 112 aratilmalidir. Bogulma ve Bilinçsiz olan bebek ve çocuklarda ilkyardimci yalniz ise 30:2 kalp basisi uygulamasini 5 tur tekrarindan sonra kendisi yardim (112) çagirmalidir.
• Hasta / Yarali sert bir zemine yatirilir. 
 • Yetiskin ve Çocuklarda gögüsün merkezi (gögüs kemiginin alt ve üst ucunun ortasi) belirlenir. 
 • Bir elin topugu gögüs merkezine yerlestirilir. Bu elin üzerine diger el yerlestirilir. 
 • Her iki el parmaklari birbirine geçirilir ve hastaya temas etmemesine dikkat edilir. Eller sabit tutulmalidir. Dirsekler ve omuz düz ve hasta / yaralinin vücuduna dik tutulacak sekilde tutulmalidir. 
 • Vücut agirligi ile kaburga kemikleri 4-5 cm içe çökecek sekilde (yandan bakildiginda gögüs yüksekliginin 1/3ü kadar) ritmik olarak sikistirma-gevsetme seklinde basi uygulanir. Dakikada 100 basi uygulanmalidir. 
 • Dis kalp masaji 1 yasin altindaki bebeklerde gögüs kemigi alt ucuna iki parmakla, gögüs kemigi 1-1,5 cm içe çökecek sekilde dakikada 100 basi olarak yapilir. 1-8 yasina kadar çocuklarda tek elle 2.5-5 cm çökecek sekilde yapilmalidir (yandan bakildiginda gögüs yüksekliginin 1/3ü kadar). 
 • Yapay solunum ve dis kalp masaji birlikte uygulandiginda , yetiskinlerde tek yada iki ilkyardimci ile 30:2 olarak uygulanir. 
 • Temel yasam destegine saglik personeli gelinceye kadar devam edilmelidir.